Sevgiye yeni çağrı; 'mistikrock'
Anadolu rock, alternatif rock, folk rock derken, rock müziğine yeni bir tür daha katıldı. Mistikrock. Bu tür adını, Doğu'nun mistisizmi ile Batı'nın yanlışa karşı duruş hareketi olan rock müziğin bileşiminden alıyor. [img]http://img267.imageshack.us/img267/2707/burakzp6.th.jpg[/img] Bu müziğin ilk ürünü ise Burak Ahıskalı'nın yorumu ile müzikseverlere sunulan 'Gör Kendini' albümü. Berlin Filarmoni Orkestrası, Concertdamme gibi Avrupa'nın önemli sahnelerinde udu ile eşlik eden Fatih Ahıskalı'nın da yer aldığı albümün aranjörlüğünü, Türkiye'ye birçok önemli müzik yarışmasında ödüller kazandıran ünlü aranjör Eser Taşkıran yapıyor. Gör Kendini albümünde Niyazi Mısri, Yunus Emre, Seyyid Nesimi, Âşık Seyrani, Mirati, Aziz Mahmud Hüdai şiirleri; Hafız Post, Ahmet Hatipoğlu, Hüseyin Sebilci ve Fatih Ahıskalı'nın besteleri yer alıyor.
Burak Ahıskalı ve proje mimarı Eser Taşkıran, bu müzik türünün çıkışını şöyle anlatıyor: "Tasavvuf müziği tınıları kulaklarımızda hep vardı. Fakat biraz daha dikkatli dinlediğimizde, ne kadar büyük bir hazineye sahip olduğumuzu fark ettik. Çok da uzaklarda aramaya gerek yok, yanı başımızda Mevlânâ, Yunus Emre, Hacı Bektaş, Niyazi Mısri... gibi büyükler söylenecek tüm güzel sözleri söylemişler. Fakat biz bunlardan bir şekilde uzak kalmışız. Rock müziğinin çıkışından bu yana sergilediği yanlışa karşı protest duruşun, tasavvuf müziği ile aynı noktada buluştuğunu fark ettik ve rock müzik ile ilgilenen müzisyenler olarak, Türk müziği ile rock tınılarını harmanlayarak, gençlerimize ve rock dinleyicilerine yepyeni bir tarz olarak, 'mistikrock'ı sunduk."
Bu fikir ilk olarak, Eser Taşkıran'ın hayalinde canlanmış. Yıllarca birlikte çalıştığı ve hatta ölümünden önce 41 yıllık sanat hayatını ortaya koyduğu en önemli projesi "Mançoloji"yi aranjör ve müzik direktörü olarak kendisine emanet eden ünlü sanatçı Barış Manço, Cem Karaca ve yıllarca yurtiçi ve yurtdışında birlikte 50'nin üstünde ödül kazandığı ablası Meltem Taşkıran ile rock müzik yapan Taşkıran, bu proje için, İTÜ Devlet Konservatuarı mezunu, Fatih Ahıskalı ile işbirliği içerisine girerek birlikte solist aramaya başlamış. Bu ruhu en iyi şekilde taşıyacak kişiyi çok yakınlarında bulmuşlar; kendileri gibi çocukluğundan beri konservatuar müzik eğitimi almış olan Fatih Ahıskalı'nın ağabeyi Burak Ahıskalı. Burak Ahıskalı, profesyonel müzik hayatına klasik Türk müziği ile başlayıp daha sonra rock, newage tarzlarını da katarak kendi yorumunu oluşturmuş, sahne deneyimine sahip olan bir sanatçı. Burak Ahıskalı, bu projenin temelini oluşturan mistisizm ile rock müzik bileşimini sesine yansıtmayı başarmış.
'Müziğimizle sevgiyi derinlemesine veriyoruz'
Batı'daki pek çok müzisyenin de zaman içinde tasavvufu, mistisizmi keşfettiğini söyleyen ikili, günümüzde tasavvufu incelemek için Şeb-i Arus törenlerine gelip katılan pek çok Batılı insan olduğunu hatırlatıyor. "Çünkü tasavvuf, içinde bugün dünyamızı yozlaştıran her şeyden uzaklaşmayı, sevgiyi, barışı, insana değer vermeyi barındırıyor. Rock müzik yıllarca ülkemizde yalnızca karşı ve farklı olmayı, pisliği, yozluğu, içkiyi, uyuşturucuyu, duyguların körelmesini yansıtan bir müzik türü olarak tanındı. Aslını bilmeden, sorgulamadan sırf görsel bilgilere dayanarak yaratılan bu tutum aslında rock müziğe taban tabana zıt. Rock müzik doğduğu günden beri gerçek anlamda tasavvuf felsefesi ile birebir örtüşen bir felsefeye, yalınlığa, dürüstlüğe önem veren bir müzik türü oldu oysa." diyen müzisyenler, bütün bunları gençlere hatırlatmak, gerçeği, yalınlığı, düpedüz doğruluğu ve derinlemesine sevgiyi vermek için bu projeyi hayata geçirdiklerini vurguluyor.
Ahıskalı ve Taşkıran, bu müziğin temelini oluşturan, doğuş yeri olan İngiltere ve Amerika'da ırkçı hareketlere karşı duran rock müziğin, tasavvufi bir bakış olan "Yaratılanı Yaratan'dan ötürü hoş görmek" felsefesiyle bire bir bağdaştığını söylüyor. İkili, dünyanın her yerinden dini, dili, ırkı ne olursa olsun, güzeli ve aşkı arayan herkesin dili olan Yunus Emre, Aziz Mahmud Hüdai, Nesimi, Niyazi Mısri gibi şair ve düşünürlerin sözlerinin de projenin felsefi ve şiirsel yönünü oluşturduğunu ifade ediyor. Burak Ahıskalı, bu müzik türünün özellikle 2007 Mevlânâ Yılı'nda müziğin evrensel mesajını insanlara iletmek için önemli bir proje olduğunu belirterek müzikseverleri 'mistikrock'un dünyasına çağırıyor.