DumanForever.com | Duman Fan Sitesi - Video, Resim, Forum Konser - Duman Paylasım

Anasayfa

Forum

Dosyalar

Biyografiler

MP3

Resimler

Video

Oyunlar

Incelemeler

Haberler

Iletisim

DF'Radyo

Sponsor Bağlantılar
Ana Menü
 
Anasayfa
Arama
Haber Arşiv
Avatar Hazırlayıcı
Forum
Resim Galerisi
Rock Müzik Nedir?
Site Haritası
Şikayet Et
Türkçe Video
Yönetici Listesi
Yabancı Video

  Duman Menü

Akor / Tab
Duman Biyografi
Videolar
Duman İncelemeler
Duman Mp3 Çalar
Duman Radyo
Duman Şarkı Sözleri
Duman Video
Duman Tanıtım
Duman Biographie

  İletişim
İletişim
Bağlantılar

Üyeler İçin
Haber Ekle
Link Ekle
Makale Ekle

Download
Download


Rastgele Resim
En Son İnceleme
Duman Sevdim Desem D...
Duman Bu aşk beni yo...
FERİDUN DÜZAĞAÇ
Duman Belki Alışmam ...
Duman Ah Dinle
Duman Senin Gibi Dinle
Duman Belki Alışman ...
Duman Her Şeyi Yak D...
Duman Aman Aman Dinle
Duman Hatun Dinle
En Çok İndirilenler
Kaan Winamp Skin 2381
Duman Avatarları 1897
Batuhan Winamp Skin 1020
Multi MSN 8.0 683
MSN 8.0 568
Windows Media Player 10 547
Metallica-Unforgiven... 503
En Yeni Üyeler
Üye AdıKatılım
yaytar 07-07
07190707asd 04-07
Dumanist422 12-06
ddemett 10-06
DarmaDumanist 18-05
kafkasokan 21-04
Good98 14-04
wombatnecmi 10-04
Emre09 25-03
Sidal 06-03
Günlük Burc



RSS Feeds
Subscribe to our feeds!

Çevrimiçi Kullanıcılar
Çevrimiçi Ziyaretçiler: 15
Çevrimiçi Üye Yok

Kayıtlı Üyeler: 17,335
En yeni Üyemiz: yaytar
 Başlığı Görüntüle
DumanForever.com | Duman Fan Sitesi - Video, Resim, Forum Konser - Duman Paylasım | Dünyadan - Sizden Bizden Onlardan | Korku Odası
Sayfa 1 - 4 1 2 3 4 >
Yazar Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
Glory
Süper Yönetici

Mesaj Sayısı: 1811
Nereden: Adana
Katılım Tarihi: 21.10.06
Mesaj Tarihi 18-10-2007 08:44
Bu olay, Marmara Üniversitesi Ingiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü 1993 yılında bitiren Dilek isimli bi kızın basından geçmis. (Böyle anlatılıyor, soyadı yok)

Dilek bi gün okuldan çıkmış, durakta minibüs bekliyomuş. Yalnız korkunç da yagmur yağıyomus bu arada. Kızın önüne bi araba yanaşmış. Iyi giyimli, temiz yüzlü bi genç, "Yanlış anlamayın n'olur. Ben de yakın zamana kadar ögrenciydim. Islanmayın, gelin ben sizi uygun bi yere kadar bırakayım" demis. Dilek kiz, basta biraz tereddüt etmis ama çocugun iyiniyetine inanmış ve arabaya binmis.

Yolda sohbet filan etmişler. Hoslanmışlar birbirlerinden. Çocuk, "Lütfen izin verin sizi evinize birakayım. Bakın yagmur da iyice hızlandı" demiş, Dilek kabul etmis tabi. Sohbet iyice koyulaşmış. Kızın evine gelmisler, bu arada telefon degiş tokuşu yapmayı da ihmal etmemisler. Dilek çok etkilenmis çocuktan. O hafta her telefon çaldıgında yüregi hop etmis, "Ay benimki mi arıyo?" diye telefona kosmus. Ama arayan olmamıs maalesef.
Dilek yüzünü kızartıp çocugu aramaya karar vermis, "Belki numaramı kaybetmiştir, n'olucak ki ben arasam" deyip kandırmış kendini. Telefonu ağlamaklı bi kadın sesi açmış. Meger teyze, bizim çocugun annesiymis ve hıçkıra hıçkıra, oglunun trafik kazasında öldügünü söylemiş. Anlattıklarından Dilek anlamıs ki, çocuk onu bıraktıktan 5 dakika sonra yapmıs kazayı. "Keske eve bıraktırmasaydım. Benim bunun sorumlusu" diyerek hemen kendini suçlamaya baslamış. Suçluluk duygusundan kurtulmak için teyzeden adresi almış, "En azından başsaglığına gideyim bari" diye düşünmüş. Ziyaret aglamaklı ve de yaslı geçmiş. Ayrılma vakti geldiginde iyice havaya giren kız, "Bana oglunuzdan bi hatıra verir misiniz? Onu gerçekten çok sevmistim" demis. Bunun üzerine anne içeriye gitmis, döndügünde elinde çocugun kaza günü üzerinde olan gömlek varmıs. Üstelik de hala kanlar içindeymis gömlek. Dilek çok kötü olmus, gömleğin niye saklandıgını ve niye ona verildigi anlamsızlığına rağmen yine de kadını kıramayıp almıs kanlı gömlegi. Ama eve gelir gelmez ilk işi gömleği yıkayıp, ütülemek olmuş. Bütün gece gömleğe baka baka, zır zır aglamış. Sürekli de, "Onu ben öldürdüm, onu ben öldürdüm" diye tekrar ediyomus kendi kendine. Artık ağlamaktan bi'tap düstügünde gömleği yastıgının altına koymuş ve yatmıs.
Sabah uyandıgında kendini daha iyi hissediyomus. Ama yastıgı kaldırdıgında bi de görmüs ki gömlek yine kanlar içinde. Inanamamış bu duruma. "Heralde dün o kafayla iyi yikayamadım" diyerek yeniden yıkamıs gömlegi. Ama ertesi sabah da hiç bi değisiklik yokmuş gömlekte, yine kanlar içindeymiş...


[img]http://img85.imageshack.us/img85/3494/dfik1.jpg[/img]


Geyik odası ve Karalama Defteri Forum Bölümlerine msj yollama bir süre kapatılmıştır.
dumanforever@gmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
Glory
Süper Yönetici

Mesaj Sayısı: 1811
Nereden: Adana
Katılım Tarihi: 21.10.06
Mesaj Tarihi 18-10-2007 08:46
IŞIKLARI AÇMADIĞIN İÇİN MEMNUNMUSUN ?

Ingiltere'de okuyan iki Türk kızı yurttta aynı odada kalıyorlarmiş. Bi gece kızlardan biri arkadaşının evine ders çalışmak için gidecekmis.

Diğer kızla vedalaşıp çıkmış ama daha yurttan 100 metre falan uzaklaşmış ki ders kitaplarından birini unuttuğunu farketmiş. Odaya geri dönmüs tabiyatıyla. Kapıyı açtığında ışıkların kapalı olduğunu görmüs. "Banu yattı heralde" diye düşünüp ayaklarının ucuna basa basa karanlıkta kitabını aramış. Bulamayınca da, "Simdi kızcağızı rahatsız etmeyim, nasılsa arkadasımda aynı kitaptan var. İdare ederiz artık" deyip çıkıp gitmis. Ertesi sabah sınavdan sonra odasına döndüğünde bir de ne görsün! Oda baştan aşağı kan içinde! Arkadaşının vücudu da parçalar halinde oraya buraya dağıtılmış.

Duvarda da (muhtemelen kızın kanıyla yazılmış) bir yazı varmış:
"Aren't you glad, you didn't turn on the lights?"

(Işıkları açmadığın için memnun musun?)


[img]http://img85.imageshack.us/img85/3494/dfik1.jpg[/img]


Geyik odası ve Karalama Defteri Forum Bölümlerine msj yollama bir süre kapatılmıştır.
dumanforever@gmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
Glory
Süper Yönetici

Mesaj Sayısı: 1811
Nereden: Adana
Katılım Tarihi: 21.10.06
Mesaj Tarihi 18-10-2007 09:15
Adamın biri, bi cumartesi gecesi evine dönüyomuş. Birden 15-16 yaşlarında sevimli bi kızın yolun kenarında otostop yaptığını görmüş. Adamın da aynı yaşlarda iki kızı varmış. Hemen arabayı kızın yanına yanaştırmış, "Gece yarısı böyle ıssız bir yerde n'apıyosunuz Allah aşkına? Bu saatte otostop mu yapılır?" demiş.

Kız, "Uzun hikaye. Rica etsem beni evime götürür müsünüz? Buraya çok yakın. Bu iyiliğinizi ömür boyu unutmam" diyerek arka koltuğa oturmuş. Kızın üzerinde cicili bicili, hoş bi elbise varmış. Evinin adresini vermiş.

Gerçekten de yakınmış ev. Adam eve vardığında önünde durmuş, "İşte geldik küçük hanım" diyerek arka koltuğa dönmüş ama arkada hiç kimse yokmuş. Gözlerine inanamamış tabi. Hemen arabasından inip evin kapısını çalmış.

Beyaz saçlı, çok yorgun görünen yaşlı bi kadın açmış
kapıyı. Adam heyecanla, "Bana inanmayacaksınız ama yoldan küçük bi kız aldım. Bana buranın adresini verdi ama tam geldiğimizde..." Yaşlı kadın adamı susturmuş, "Biliyorum, biliyorum" demiş, "Sonra da ortadan kayboldu di'mi? Bu başımıza ilk defa gelmiyo. Her cumartesi akşamı
aynı şey olur...

"Meğer kız bi cumartesi gecesi diskodan dönerken trafik kazası geçirmiş ve oracıkta ölmüş. Şimdi her cumartesi gecesi kazada öldüğü yerden otostop yapıp evine gelmek istiyomuş ama bunu bugüne kadar başaramamış. Kadın bunları anlatırken adamın gözü piyanonun üzerindeki
kızın fotoğrafına ilişmiş. Evet, kız aynı kızmış ve üzerinde de aynı elbise varmış.


[img]http://img85.imageshack.us/img85/3494/dfik1.jpg[/img]


Geyik odası ve Karalama Defteri Forum Bölümlerine msj yollama bir süre kapatılmıştır.
dumanforever@gmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
Glory
Süper Yönetici

Mesaj Sayısı: 1811
Nereden: Adana
Katılım Tarihi: 21.10.06
Mesaj Tarihi 18-10-2007 09:18
Bir otomobil tamircisi ılık ilkbahar gecelerinden birinde evine giderken yolun kenarında bi araba ve arabanın başında da patlayan lastiği değiştirmeye çalışan iki güzel kız görmüş. Yardım amacıyla kenara yanaşmış. Ama istepne de patlakmış maalesef. Adam, "Bu saatte bunu tamir etmek imkansız. İyisi mi ben sizi evinize bırakayım, yarın bir çaresine bakarız" demiş. Evin önüne geldiklerinde kızlar adamı bi fincan kahve içmek için evlerine davet etmiş.

Ev, bi apartmanın 7. katında, hoş bi daireymiş. İstepneyle uğraşırken elleri kirlendiğinden eve girer girmez adam banyoya gidip ellerini yıkamış. Bu arada OMEGA marka
saatini de kolundan çıkarıp, aynanın önüne koymuş.

Kızlardan birinin, "Kahve hazır" diye seslendiğini duyunca hemen ellerini kurulayıp banyodan çıkmış. O aceleyle de OMEGA marka saatini çıkardığı yerde unutmuş. Kızların sohbeti çok keyifliymiş. Grup vaktin nasıl geçtiğini anlamamış. Sonunda adam geceyi kızların evinde geçirmiş.

Sabah da 7'de kalkıp işe gitmiş. Tamirhanesine vardığında saatini kızlarda bıraktığını farketmiş, "İyi bari, kızları tekrar görmek için bahane olur" diye düşünmüş.

Akşam iş bitimi saatini almak için kızların evine gelmiş ama kapıcı bahsettiği kızların artık o dairede yaşamadıklarını söylemiş. Bu iki talihsiz kız 3 hafta önce trafik kazası geçirip ölmüşlermiş meğer. Şu an da, adamın onları ilk gördüğü yere çok yakın olan bi mezarlıkta yatıyolarmış.

Tamirci duyduklarına inanamamış, "Nasıl olur? Ben dün
akşam evlerinde onlarla beraberdim" demiş. Kapıcı bunun imkansız olduğunu söyleyerek adamı, kapısı avukat tarafından mühürlenmiş dairenin önüne götürmüş.

Adam çok meraklanmış taabi. Ertesi gün avukata gidip durumu anlatmış ve beraberce kızların dairesine gelmişler.
Mühürü açıp içeri girmişler. Adam doğruca banyoya gitmiş. OMEGA marka saat aynanın önünde bıraktığı gibi duruyormuş.


[img]http://img85.imageshack.us/img85/3494/dfik1.jpg[/img]


Geyik odası ve Karalama Defteri Forum Bölümlerine msj yollama bir süre kapatılmıştır.
dumanforever@gmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
Glory
Süper Yönetici

Mesaj Sayısı: 1811
Nereden: Adana
Katılım Tarihi: 21.10.06
Mesaj Tarihi 18-10-2007 09:19
Pera Palasta Atatürk ün odasını ziyaret ettiniz mi? Giderseniz bakın orda bir halı varmış. 1930 larda zamanın Hindistan başkanı Atatürk e bir hediye vermek istemiş. Kahinine iyi bir hediye hazırlaması için emir vermiş. Kahin bir halı dokutmuş ve Atatürk e hediye etmiş. Bu halının çok ilginç bir deseni var.

Halının üzerinde bir saat var 09:07*de durmuş.(Atatürk ün beyin ölüm saati)ve etrafında 10 tane Kasım çiçeği..


[img]http://img85.imageshack.us/img85/3494/dfik1.jpg[/img]


Geyik odası ve Karalama Defteri Forum Bölümlerine msj yollama bir süre kapatılmıştır.
dumanforever@gmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
Glory
Süper Yönetici

Mesaj Sayısı: 1811
Nereden: Adana
Katılım Tarihi: 21.10.06
Mesaj Tarihi 18-10-2007 09:37
Olay 1974 yılında yapılan Kıbrıs Harekatı'nda yaşanmış. Savaş sırasında bir gün, bizim askerlerden birinin yanına bir başka Mehmetçik gelmiş. Biraz hoşbeşten sonra, ailesine ulaştırması için ona bir mektup vermiş. Bizimki, "Kardeşim savaştayız. Kimin ne olacağı belli değil ki. Belki sen gidersin de, ben kalırım" dese de diğer asker, sürekli, "Hayır sen gideceksin, ben kalacağım," diyormuş. Sonunda başa çıkamayınca razı olmuş. Mektubu götüreceğine söz vermiş. Bir daha o askeri görmemiş. Bi süre sonra da olayı unutmuş.

Savaştan yıllar sonra, askerlikle ilgili eşyalarını karıştırırken bir anda eline o mektup geçmiş. Verdiği sözü tutmamış olmanın rahatsızlığıyla hemen mektubun üzerindeki adrese doğru yola çıkmış. Giderken de, "Döndüyse kendisini görürüm, şehit olduysa ailesine başsağlığı dileyip mektubu veririm" diye aklından geçiriyormuş.

Sonunda evi bulup kapıyı çalmış. Kapıyı açan yaşlı teyzeye, Kıbrıs'ta birlikte savaştıkları oğullarından bir mektup getirdiğini, kendisiyle görüşmek istediğini söylemiş. Kadın şaşkınlık içinde adamı içeri buyur edip kocasının yanına götürmüş. Yaşlı adam olayı dinledikten sonra, "İyi de evladım, bizim Kıbrıs'ta savaşan bir oğlumuz yok ki" demiş. Ardından da diğer odaya gitmiş ve elinde bi fotoğrafla geri dönmüş. Resmi bizimkine göstererek, "Sana mektubu veren bu muydu?" diye sormuş. Bizim Kıbrıs gazisinin gözleri parlamış: "Evet, işte bu askerdi. Ama Kıbrıs'ta savaşan oğlunuz yok demiştiniz." Anne çoktan gözyaşlarına boğulmuşmuş bile. Baba ise başını sallayıp üzüntülü bi sesle, "Evet bu bizim oğlumuz. Ancak Kıbrıs'ta değil, yıllar önce Kore'de şehit oldu" demiş.


[img]http://img85.imageshack.us/img85/3494/dfik1.jpg[/img]


Geyik odası ve Karalama Defteri Forum Bölümlerine msj yollama bir süre kapatılmıştır.
dumanforever@gmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
Glory
Süper Yönetici

Mesaj Sayısı: 1811
Nereden: Adana
Katılım Tarihi: 21.10.06
Mesaj Tarihi 18-10-2007 09:38
Bir kadın evde tek başına yatıyormuş.O kadar çok hastaymış ki kalkıp telefona bile uzanamıyormuş, eşini aramak için.

Doktor o sırada hastahaneden evine yeni dönmüş.Bir çay yapmış kendine ve balkondan yağan yağmuru seyrediyormuş.Sokakta koşan 6-7 yaşlarında ki ufak kıza takılmış gözü.Ufak kız apartmana girmiş ve doktorun kapısını çalmış.Doktor şaşkınlıkla kapıyı açmış, karşısında üstü yağan yağmurdan sırıl sıklam olmuş ufak bir kız çocuğu duruyormuş.Doktorun sormasına izin vermden ufak kız çocuğu hemen söze atılır ve " Doktor Bey, annem çok hasta ölmek üzere, hemen gitmemiz gerek" der. Tutar doktorun elinden ve eve götürür.

Kapı çalar, kadın güçlükle yataktan kalkar ve kapıyı açar. Ufak kız ortadan kaybolmuştur. Doktor şaşırır, hasta kadına "Ben doktorum der. Ve içeri girip ilk muanesini yapar. Kadın doktoru eşi gönderdi sanır. Fakat şaşkındır, nasıl haberi olmuştu? Biraz konuşucak gücü bulunca doktora sorar: "Buraya nasıl geldiniz? der. Doktor olanları bir bir anlatır.Siyah kazaklı,kırmızı etekli ufak esmer bir kız beni getirdi, kızınızmış der. Kadın yorgun bedenini zorla yataktan kaldırır ve evet kızımdı der.

Köşedeki sandığı açar ve kızının kıyafetlerini oradan çıkarır. Sırılsıklam olmuştur elbiseler. Ve kadın kazağa sarılıp koklayarak ağlamaya başlar. 2 sene önce ağır bir hastalıktan öldü kızım der. Hasta kadın, ıslak elbiselere sarıllır ve " Teşekkürler kızım " der....


[img]http://img85.imageshack.us/img85/3494/dfik1.jpg[/img]


Geyik odası ve Karalama Defteri Forum Bölümlerine msj yollama bir süre kapatılmıştır.
dumanforever@gmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
dumanchi_sibel
Üye

Üye Avatar

Mesaj Sayısı: 1453
Nereden: istanbul
Katılım Tarihi: 30.01.07
Mesaj Tarihi 18-10-2007 09:40
woaw otostop yapan kız hikayesi ürkütücü...eline saglık hepsi süper!


[img]http://img266.imageshack.us/img266/6273/animation4gt4by9.gif[/img]
http://www.dejavufan.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
Glory
Süper Yönetici

Mesaj Sayısı: 1811
Nereden: Adana
Katılım Tarihi: 21.10.06
Mesaj Tarihi 18-10-2007 09:48
Genç bi kız ailesinin evde olmadığı bi akşam arkadaşlarını davet etmiş. Kız kıza yemişler, içmişler, derken içlerinden biri r0;Hadi cin çağıralımr1; demiş. Ev sahibi kız da hiç inanmazmış böyle şeylere ama arkadaşlarına ayıp olmasın diye kabul etmiş. Harfler kesilmiş, fincan ortaya konmuş ve elele bir masanın etrafında daire olunup cin çağırma olayına girilmiş. Cin gelmiş gelmesine ama bizim kız hala fincanı arkadaşlarının ittiğini düşünüyomuş. Bi ara fincan hızlı hızlı harflere giderek şöyle demiş: r0;İçinizde bana inanmayan biri var. Yarın saat 4r17;te o kişiyle tavla oynamaya geleceğim!r1; Kızlar feci tırsmıslar ama ev sahibi kız hala dalgasındaymış işin. Saat çok geç olmadığı halde seans hemen bitirilmiş ve kızlar evlerine dağılmış.
Bizimki zaten o tür şeylere hiç inanmadığından cin olayını ertesi sabah unutmuşmuş bile. Öğlene doğru telefon çalmış. Arayan, kızın çok sevdiği, çok iyi anlaştığı teyzesiymiş, r0;Bugün içimde bi sıkıntı var, evdeysen bi ara sana uğruycam. Dertleşelim birazr1; demiş. Kız da sevinmiş teyzesini görecek diye, r0;Hemen gel, ben de seni çok özledimr1; demiş.

Kız, teyzesini hakikaten dertli ve solgun görmüş. Hoşbeş etmişler ama teyze hala dalgınmış. Kız, r0;Teyzecim sen konuştukça daha kötü oldun, istersen başka bişey yapalımr1; demiş. Teyzesi de r0;O zaman tavla oynayalım. Ne zamandır seninle oynamadık. Kafam dağılır birazr1; demiş. Kız tavlayı almaya giderken bi gece önceki olay aklına gelmiş, r0;Meğer benim teyzem cinmişr1; deyip gülümsemiş.

Kızla teyzesi güle oynaya tavla oynarken bi ara teyze tuvalete gitmek için kalkmış. O içerdeyken telefon çalmış. Arayan kızın babasıymış. Adamcağız çok üzgün bi sesle konuşuyomuş: r0;Kızım teyzen öğlen bi trafik kazası geçirdi. Durumu çok iyi değildi ama Allahtan ümit kesilmez deyip sana haber vermedik ama az önce teyzeni kaybettik, başımız sağolsunr30;r1;


[img]http://img85.imageshack.us/img85/3494/dfik1.jpg[/img]


Geyik odası ve Karalama Defteri Forum Bölümlerine msj yollama bir süre kapatılmıştır.
dumanforever@gmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
Glory
Süper Yönetici

Mesaj Sayısı: 1811
Nereden: Adana
Katılım Tarihi: 21.10.06
Mesaj Tarihi 18-10-2007 09:49
Balıkesir'deki bi kız lisesinde yatakhanenin birinde, kızları gece uyku tutmayınca birbirlerine hikayeler anlatmaya başlamışlar. Bunların çoğu da okullarına ait korkunç olaylarmış. Güya şeytan çok eski zamanlarda burada yaşayan bi ailenin fertlerine dadanmış ve onların ruhlarına giriyomuş. İnanışa göre şeytanın ayakları terstir ya, o insana da şeytan girince doğal olarak ayakları ters dönüyomuş.
Aradan bi kaç saat geçmiş. Gruptakilerin uykusu gelince herkes yatağına gitmiş. Kızlardan biri accayip sıkışmış. Tuvalete gidecek ama anlatılanlardan epey bi korktuğu için gidemiyomuş. Alt ranzada yatan arkadaşını dürtüp uyandırmış. Diğer kız da bu hikayelerden en çok etkileneniymiş. Zaten zar zor uyuduğundan hiç kalkmak istememiş. Ancak arkadaşı ısrar edince onunla tuvalete gitmek zorunda kalmış. Arkadaşı tuvalete girince o da kapının önünde beklemeye başlamış.

Diğer kız tuvaletten çıktığında bi tuhaf bakıyomuş. Bizimki anlatılanların etkisiyle de olsa gerek direkt kızın ayaklarına bakmış. Bi de ne görsün! Arkadaşının ayakları ters dönmüş. Parmakları arka tarafa bakıyomuş. Kızcağız çığlık çığlık kaçmaya başlamış. Koşarken de ara sıra arkasına bakıyomuş. Tam bu sırada koridorda belletmen öğretmenle çarpışmış. Kız nefes nefese başına gelenleri anlatmış. Sonunda, "Hocam inanamıyorum, ayakları resmen ters dönmüştü" demiş. Öğretmen, "Benimkiler gibi mi yani?" diyerek ayaklarını göstermiş. Kız kafasını aşağı indirince belletmenin ayaklarının da 180 derece arkaya baktığını görmüş. Napsın kızcağız, bu manzarayla beraber oracıkta aklını yitirmiş.


[img]http://img85.imageshack.us/img85/3494/dfik1.jpg[/img]


Geyik odası ve Karalama Defteri Forum Bölümlerine msj yollama bir süre kapatılmıştır.
dumanforever@gmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
Glory
Süper Yönetici

Mesaj Sayısı: 1811
Nereden: Adana
Katılım Tarihi: 21.10.06
Mesaj Tarihi 18-10-2007 09:51
Köyün birinde genç bi kadın yalnız başına mısır tarlasında çalışırken, kolunu bi mısır kabuğu kesmiş. Kesik bayağı derinmiş. Kolunda şiddetli bi kanama başlamış. Kadıncağız da kan görmeye dayanamazmış. Hemen oracıkta, olduğu yere bayılıvermiş. Bir süre sonra ayılmış ve evine dönmüş.

Aradan epey bi zaman geçmiş. Kadının yarası kapanmış ama kolu şişmeye başlamış. Sürekli bi karıncalanma hissi varmış kesiğin olduğu yerde. Durum böyle olunca, kadını doktora götürmüşler. Doktor muayene etmiş ama bi'şey bulamamış. Kesiğin mikrop kaptığını, bunun sonucunda da deri altında iltihap oluştuğunu düşünerek, şiş bölgeyi kesip içindeki iltihabı akıtmaya karar vermiş. Şişkin yere neşteri vurmasıyla kadının kolundan binlerce minik akrep dışarı fırlamış. Tabii kadın oracıkta kafayı yemiş.
Meselenin aslı sonradan anlaşılmış. Meğer mısır tarlasında kadın baygınken bir akrep kadınının kesik koluna yumurtalarını bırakmış. Minik akrep yavruları da yumurtalarından çıkmış ve kadının kolunda gelişmeye başlamış. Gerisi de malum işte. Kadıncağız hala akıl hastanesinde, "Kolum şişti, kolum şişti" diye dolanıyomuş


[img]http://img85.imageshack.us/img85/3494/dfik1.jpg[/img]


Geyik odası ve Karalama Defteri Forum Bölümlerine msj yollama bir süre kapatılmıştır.
dumanforever@gmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
Glory
Süper Yönetici

Mesaj Sayısı: 1811
Nereden: Adana
Katılım Tarihi: 21.10.06
Mesaj Tarihi 18-10-2007 09:55
İngiltere aniden bastıran sisiyle ünlüdür. Yine sisin yoğun olduğu bir gün kadının biri şehirlerarası bir yolda arabasıyla seyahat ediyormuş. Sabahın erken saatleriymiş. Sis yüzünden pür dikkat ve olabildiğince yavaş gidiyormuş. Derken yolun iki tarafında oldukça garip açıyla park etmiş iki araba görmüş. Önce tırsmış. Ama merakına yenik düşmüş ve arabasını biraz ileride güvenli bir yere çekmiş.

İhtiyatla ilk arabaya yaklaşmış. Her halinde savrularak durduğu belli olan otomobilin görünen bir hasarı yokmuş. Otomobilin etrafında dolaşan kadın şoför mahalinde yan koltuğa doğru yatmış bir adam olduğunu görmüş. Açık pencereden içeri uzanarak, adama seslenmiş. Yanıt alamamış. Bu arada farkında olmadan kapıyı tutunca eline yapışkan bir şey bulaşmış. Alacakaranlıkta eline bulaşan şeyin önce ne olduğunu anlayamamış, ama birden bire jeton düşmüş. Elindeki kanmış.

Panik içinde arabasına koşmuş. Son sürat en yakın yerleşim yerine gidip, polise durumu anlatmış. İngiliz polisi hemen harekete geçmiş. İki arabanın bulunduğu yere vardıklarında, olağanüstü tedbirler alarak arabalara aynı anda iki ekip halinde yaklaşmışlar. Biraz sonra her iki ekip lideri, polis müdürüne arabalarda kafası kopuk birer ceset olduğunu rapor etmişler.

Bir süre sonra cesetlere ait iki kafa bulunmuş. Kafaların her ikisi de darmadağan olmuş vaziyetteymiş. Otomobillerde ise hiç bir hasar yokmuş, cesetlerde başka bir darbe de. Kafalar ise kesici bir aletle kesilmemiş, güçlü biri ya da bir şey tarafından sanki bir serçe kafasıymış gibi çekip kopartılmışa benziyormuş. Polisler bu işin içinden bir türlü çıkamamış. Olaya İngiliz gizli polisi MI5 el koymuş.

MI5'da yeni kurulan seri katil araştırma birimi, olay mahalini didik didik incelemiş. İki gün sonra MI5 karargahına bu esrarengiz olay hakkında bir rapor ulaşmış. Dehşet verici bu olay, aslına basit bir trafik kazasıymış. Raporda olay şöyle anlatılıyormuş. Yoğun sise rağmen hız yapan iki sürücü de bellerine kadar sarkarak yolu daha iyi görmeye çalışıyorlarmış. Karşı yönlerden gelen bu iki otomobildeki sürücüler hızla gelen diğer otomobili çok geç farketmişler. Kafaları birbirine hızla çarpınca, ikisinin de kafası kopmuş


[img]http://img85.imageshack.us/img85/3494/dfik1.jpg[/img]


Geyik odası ve Karalama Defteri Forum Bölümlerine msj yollama bir süre kapatılmıştır.
dumanforever@gmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
Glory
Süper Yönetici

Mesaj Sayısı: 1811
Nereden: Adana
Katılım Tarihi: 21.10.06
Mesaj Tarihi 18-10-2007 09:57
Mezbahadan et taşıyan bir tırın sabahın erken saatlerinde yüklenip bir an önce yola çıkması gerekiyormuş. İşe sabahın kör vakti gelen işçiler, tırı yüklemeye başlamışlar. Alelacele işi bitirmişler. Tırın şoförü arkadaki soğuk hava deposunun kapısı kapatılır kapatılmaz yola çıkmış. Ancak son eti çengele takmaya uğraşan işçinin içeride kaldığını kimse farketmemiş. Uyku sersemi olan işçi de başına gelen korkunç şeyi, ancak tır hareket edince farkedebilmiş. Tır hiç durmadan 8 saat yol alacağından, arkadaşları kaybolduğunu farketmezlerse donarak öleceği kesinmiş.

Bir süre duvarları yumruklamış ama sesini duyuramayacağını biliyormuş. Bir süre sonra üşümeye başladığından hareketleri yavaşlamış ve bir kenara çöküp ölümü beklemeye başlamış. Oturup kaçınılmaz sonunu beklemeye başlamış ve cebinden çıkardığı kağıt kaleme yazmaya başlamış. 1. saat: çok üşüyorum; 2. saat: her yerim uyuşuyor; 3. saat: ayaklarımı hissetmiyorum; 4. saat: donarak ölmek istemiyorum, kalemi tutucak gücüm kalmadı, ellerim dondu...

Tır etleri teslim edeceği yere geldiğinde şoförü dondurucunun kapısını açınca içerisinin soğuk olmadığını farketmiş. Sabah yola çıkarken aceleden dondurucuyu çalıştırmadığını hatırlayan şoför, lanetler okurken köşede büzülmüş yatan işçiyi görmüş. Adamın uyuyakaldığını sanan şoför, işçiyi sarstığı halde uyandıramamış.

Polis olaya el koymuş, şoför tutuklanmış. Bir müddet sonra adli tabip raporunda işçinin ölüm nedeni vücut ısısının hızla düşüşü olduğu açıklanınca temize çıkmış. Meğerse talihsiz işçi psikolojikmen ölmüş


[img]http://img85.imageshack.us/img85/3494/dfik1.jpg[/img]


Geyik odası ve Karalama Defteri Forum Bölümlerine msj yollama bir süre kapatılmıştır.
dumanforever@gmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
Glory
Süper Yönetici

Mesaj Sayısı: 1811
Nereden: Adana
Katılım Tarihi: 21.10.06
Mesaj Tarihi 18-10-2007 09:57
Olay 1999 yazında gerçekleşmişti. Ben bu tarihte Erdek'te bir otelin barında çalışıyordum. Bu nedenle geceleri geç yattığım için öğlen kalkıyordum. Yine böyle gece geç saatlere kadar çalıştığım bir günün ertesi;öğlen saat 4 gibi kalktım ve her zaman yemek yediğim yer olan otelin karşısındaki büfeye gittim. Orada otelin güvenliklerinden biriyle karşılaştım ve beraberce bir masaya oturduk. Yemeğimizi yerken yanımıza benim arkamdan biri yanaştı ve aynen şu cümleyi söyledi:
-"falına bakmamı ister misin?"
Ben bu lafın bana söylenmediğini düşünerek tostumu yemeğe devam ederken.Sesinden kadın olduğunu anladığım o şahıs aynı soruyu tekrarladı:
-"falına bakmamı ister misin?"
Bunun üzerine dayanamayıp arkamı döndüm. Ben de herkes gibi, döndüğümde o tipik falcı kılığındaki birini göreceğimi sandığımdan hızlı ve sinirli bir dönüş yaptım ki bunun bir diğer nedeni o güne kadar fala inanmıyor olamamdı. Kadınla göz göze geldik ve kadın az önce sorduğu soruyu benim ona herangi bir şey söylememe fırsat vermeden yineledi:
-"falına bakamamı istermisin?"
Ben de üzerimde neden olduğunu bilmediğim o bir anlık şaşkınlığı atarak hızlı bir şekilde r0;hayırr1; diyerek arkamı döndüm .Bunun üzerine yanımdaki güvenlik arkadaşımın kadına "benim falıma bak"dediğini duydum. r0;Duydumr1; diyorum çünkü o 3-5 saniye arası sanki yaşanmamış gibi geliyordu. Arkadaşım kolumu tutarak benim de baktırmamı parasını kendisinin vereceğini söyledi. Ben de gayri ihtiyari sanki bunu yapınca rahatlayacakmışım gibi kafamı olur anlamında salladım. İşte tam bu sırada falcı kadın arkadaşıma onun falına bakmayacağını söyledi ve benim yanıma gelerek sanki bir r0;Rıdvanr1;(cennetin bekçisi) gibi tepemde dikildi. Bunun üzerine ben de ne istediğini istediğinin para mı olduğunu sordum. Falcı kadın aynen şunları söyledi:
-falına bakıcam!
Ben de sanki bu bir oyunmuşçasına;
"-niye"dedim.
Kadın buz gibi donuk sesiyle
r0;-çünkü az önce istediğini söyledinr1; dedi.
Az önce kaynağını bilmediğim o -irkilme sebebim- gibi görünen kadın bana bir anda çekici gelmeye başladı. Ve aklımdan r0;r0;neden olmasın ki ne kaybedersin ki zatenr1;r1; denen o en tehlikeli düşünce geçti ve falcı kadına r0;TAMAMr1; dedim.
Kadın hiç duraksamadan yanıma oturdu ve kafasını yere doğru eğerek bana sağ elimi uzatmamı söyledi. Ben de biraz yaramazlık olsun diye aklımdan sol elimi uzatmak geliyordu ki falcı kadının ağzından beynimdeki tüm kanı donduran şu sözler döküldü.
r0;Sakın ha yanlış elini uzatmak gibi haylazca bir şey yapma.r1;
İşte o an kendimi felç olmuş gibi hissettim. Oradan gitmek istiyordum ama mümkün değildi. Ayaklarım sanki yere mıhlanmış gibiydi. Ben bu korkuyla karışık durumda sağ elimi kadına uzattım. Kadın parmaklarımın arasına bir bezden sıktığı sıvıyı sürdü ve sağ elimi sol elimle kapattı. Ve sonra sanki bana acırmışçasına baktı. Ardından elimi açtı ve bir şeyler mırıldanmaya başladı. Bi an sustu ve bana kelimelerine hiç aralık vermeden şunları söyledi:
r0;Bir kağıt alacaksın ve bu seni büyük bir topluluğun içine sokak, 3 gün içerisinde çok sevdiğin iki insanı kaybedeceksin. Şu an sıkıntıların var ama yarın bunların hepsi sona erecek. Annen çok uzaklardan bir haber alacak. Ve en son söylediği söz ise şuydu 2 abinden büyük olanı küçük olanından daha uzak bir yere gidip sizden ayrılacak.
Olayın hikaye kısmını geçerek size o hafta olan olaylardan bahsdeyim.2 gün sonra üniversite sınav sonuç kağıdım geldi ve ben artık bir kalabalığın içinde olmaya hak kazanmıştım. Bundan bir gün sonra kuzenim intahar ettiği haberini aldık ve aynı gün dayım kalp krizinden öldü. Ortanca abim aniden askere gitmeye karar verdi ve diğer abim de üniversite için Avusturalyar17;ya gitti. Ben bu olayın üzerinden yaklaşık 3 yada 4 ay sonra tesadüfen tekrar Erdek'e gittim. Aklıma bu kadın geldi ve aramaya karar verdim. ancak tüm aramalarım boşa çıkmıştı ki. Son bir kez uğradığım benzin istasyonundakilere sorarken birisi bana o kadını tanıdığını ancak o kadının yaklaşık 3 sene önce öldüğünü söyledi. Benim o anki halini tarif edemiyeceğim için bu tarifi size bırakıyorum. Daha sonra adama olayı anlattım .Adamın bana inanmamış olduğunu anlasam da kadının yaşadığı yeri bilip bilmediğini sordum. Bana kadının evini tarif edebileceğini söyledi. Ben tarif doğrultusunda eve gittim. Ancak gittim yer bir ev değil harabeydi. Yanmış yıkık dökük içinde şarap içenlerin olduğu yıkıntı bir yerdi. Ben evin içine girdim biraz dolaştım içerde şarap içen insanlara böyle birini görüp görmediklerini sordum. Kimse görmediğini söyledi ben de ümidimi kesmiş evden tam ayrılacağım sırada az önce çıktığım merdivenlerin üstünde kadının benim elimin üstüne sıktığı bezi gördüm. Diyeceksiniz ki aynı bez olduğunu nerden biliyorsun.
ÇÜNKÜ O GÜNDEN SONRA SAĞ ELİMDEKİ KOKU HİÇ ÇIKMADI...


[img]http://img85.imageshack.us/img85/3494/dfik1.jpg[/img]


Geyik odası ve Karalama Defteri Forum Bölümlerine msj yollama bir süre kapatılmıştır.
dumanforever@gmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
Glory
Süper Yönetici

Mesaj Sayısı: 1811
Nereden: Adana
Katılım Tarihi: 21.10.06
Mesaj Tarihi 18-10-2007 09:58

Amerikan Adlî Tip Dernegi'nin ödül yemeginde baskan Don Harper Mills, San Diego'daki dinleyicilerini, aktardigi acayip bir ölüm olayindaki adlî komplikasyonlarla saskina çevirdi. Iste hikâye:

23 Mart 1994'te Ronald Opus'un cesedini inceleyen adli tabip, onun kafasindan yedigi kursunla öldügü sonucuna vardi. Müteveffa, 10 katli bir binanin tepesinden intihar niyetiyle asagi atlamisti. (Umutsuzlugunu, geride biraktigini bir notta açikliyordu.)
9. katin önünden geçerken pencereden gelen bir kursunla hayati sona ermisti.
8. kat penceresi düzeyinde cam silicileri korumak için konulmus bir ag bulundugunu, ne silahi çeken ne de müteveffa biliyordu. Kursun olmasaydi Opus'un intihar girisimi zaten basarili olamayacakti.
Normal olarak, diye devam etti Dr. Mills, intihar etmeye karar veren biri, mekanizma tasarladigi gibi olmasa da, bunu eninde sonunda basarir... Opus'un 9 kat asagidaki kesin ölüm yolunda vurulmus olmasi, muhtemelen, onun ölüm modunu intihardan cinayete çevirmeyecekti. Fakat onun intihar girisiminin basarili olmayisi, savciyi elinde bir cinayet vakasi oldugu düsüncesine itti.
Silahin patladigi 9. kattaki odada yasli bir adam ve karisi yasiyordu. Tartisiyorlardi ve adam kadini silahla tehdit ediyordu. Öyle sinirlenmisti ki tetigi çekti, mermi kadini iskalayarak pencereden disari yöneldi ve Opus'a isabet etti. Bir insan A sahsini öldürmeye tesebbüs eder fakat B sahsini öldürürse, o B sahsini öldürmekten suçludur.
Bu suçlamayla karsi karsiya kaldiginda, hem adam hem de kadin silahin dolu olmadigi konusunda kesinlikle emin olduklarini söylediler. Çünkü yasli adam uzunca bir süreden beri, bos silahla karisini korkutmayi aliskanlik haline getirmisti.
Öldürme kasti yoktu. Böylece Opus'un öldürülmesi bir kaza oluyordu, yani silah kazara doldurulmustu. Arastirmalara devam edilince, ölümcül kazadan yaklasik 6 hafta önce yasli çiftin oglunu, silahi doldururken gören bir tanik ortaya çikti.
Anlasildigina göre, yasli kadin, oglundan mali destegini çekmisti ve babasinin onu silahla korkutma temayülünü bilen ogul, onun annesini vuracagini umarak silahi doldurmustu. Artik olay, oglun Ronald Opus cinayetinden sorumlu oldugu noktasina gelmisti.
Tam bu sirada yeni bir 'viraj' çikti. Arastirmalara devam edilince, annesinin ölümünü bir türlü saglayamayisi sebebiyle oglun umutsuzlugunun arttigi anlasildi.
Bu onu 23 Martta, 10 katli binanin tepesinden atlayarak intihar etmeye itmisti. Ancak ölümü planladigi gibi olmamisti; 9. katin önünden geçerken pencereden gelen kursunun kafasina isabet etmesi nedeniyle Ronald Opus'un hayati sona ermisti. Dosya intihar olarak kapatildi.


[img]http://img85.imageshack.us/img85/3494/dfik1.jpg[/img]


Geyik odası ve Karalama Defteri Forum Bölümlerine msj yollama bir süre kapatılmıştır.
dumanforever@gmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
Glory
Süper Yönetici

Mesaj Sayısı: 1811
Nereden: Adana
Katılım Tarihi: 21.10.06
Mesaj Tarihi 18-10-2007 09:59
Dedem öldükten (daha doğrusu gömüldükten) sonra teyzemler komşularıyla ona kuran okuyolarmış... Bunu bana teyzem kendi anlattı bu arada, neyse bi komşusu dua okurken karşı koltuğa bakıyomuş, teyzem de bi yandan dua okuyup, bi yandan etrafına bakınıyomuş, ezberindeymiş dualar herkesin neyse, bu komşu dua okurken birden donakalmış... Dudakları kıpırdamıyomuş, kadın koltukta geri geri gidiyomuş ve bembeyaz olmuş... Tabi teyzem duayı bitirip amin dedikten sonra kadının yanına gitmiş noonldu falan diye sormuş kadında tık yok...
Teyzem kadını dürttüğü anda kadın tekrar eski haline dönüp duayı bitirmiş, amin deyip yüzünü sıvazlamış ve direkman ağlamaya başlamış... Teyzem yine sormuş kadına nooldu diye, kadın yanıtlamış:
"Ben dua okurken birden karşı koltukta kahverengi pijamalı bir adam belirdi, dua okuyordu aynı benim gibi... Sonra sen dokununca kendime geldim ve duayı bitirdim, adam kafasını kaldırdı, baban olduğunu anladım ( ) " demiş. Ve devam etmiş:
"Ben yüzümü sıvazladıktan sonra adam kafasını kaldırdı, eminim babandı", demiş. "Gülümsedi, el salladı ve kayboldu, bende kendimi tutamadım demiş"

Neyse ben detayları anlatiim, dedem sigara yüzünden damarları tıkandığı için öldü ve diyaliz makinasına bağlı yaşıyodu, son sözleri de "Diyaliz" olmuş zaten... Dedem hastanedeyken bir kahverengi pijama giyiyodu hep ve dua okuyan kadın dedemin hiç ziyaretine gitmedi hastanede, yani bilinçaltı olamaz...

Bu arada, ben buralarda yeniyim, elinde ufo, cin vs. videosu olan var mı? Varsa lütfen yayınlayın ya da mailime gönderin çünkü benim ilgilendiğim konu adam öldürme diil, cin, ruh gibi olağanüstü (aslında olağan ama neyse )varlıklar... Ama diğerleri de etkileyici, yine de gece mışıl mışıl uymamı engelleyemediler... Bakalım bu gece noolcek???


[img]http://img85.imageshack.us/img85/3494/dfik1.jpg[/img]


Geyik odası ve Karalama Defteri Forum Bölümlerine msj yollama bir süre kapatılmıştır.
dumanforever@gmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
Glory
Süper Yönetici

Mesaj Sayısı: 1811
Nereden: Adana
Katılım Tarihi: 21.10.06
Mesaj Tarihi 18-10-2007 10:00
Abraham Lincoln ile John Fitzgerald Kennedy'nin yaşamları ve uğradıkları suikastlar, inanılmaz bir dizi olayla birbirlerine bağlıdır. Lincoln ilk defa 1846 yılında Kongre'ye seçildi. Kennedy ise tam 100 yıl sonra... 6 Kasım 1860'da Lincoln ABD'nin 16. başkanı seçildi; Kennedy ise 8 Kasım 1960'da 35. başkan oldu. Ölümlerinden sonra yerlerini alan yardımcılarının ikisinin de adları Johnson'du; Andrew Johnson 1808'de, Lyndon Johnson 1908'de doğmuştu. Lincoln'u vuran J.W.Booth 1838 yılında, Kennedy'nin katili Oswald ise 1939'da doğdu. İkisi de güneyliydi ve mahkemeye çıkartılamadan vuruldular. İkisi de cinayeti bir tiyatro binasında işleyip, daha sonra bir ahıra kaçtılar. Suikast gününde Lincoln bir korumasına, "Benim canımı almak isteyen bir adam var. Başaracağından kuşkum yok. Olacağı varsa önüne geçilemez." demişti. Kennedy ise eşine ve yardımcısı O'Donnel'a, "Biri beni bir tüfekle bir pencereden vurmak isterse kimse onu durduramaz. Bu yüzden niçin kendimi üzeyim?" demişti. Lincoln ve Kennedy insan haklarını savunmalarıyla tarihe geçtiler; ikisi de bir cuma günü kafalarının arkasından vuruldular ve eşleri de yanlarındaydı. Lincoln Ford Tiyatrosu'nda vuruldu; Kennedy ise Ford Motor Şirketi tarafından yapılan bir arabada hayatını kaybetti. Başka bir ilginç tesadüf ise Kennedy'nin Evelyn Lincoln adlı bir sekreteri olması ve Kennedy'ye Dallas'a gitmemesi için ısrar etmesiydi. Lincoln'un sekreterinin ismi de aynıydı...


[img]http://img85.imageshack.us/img85/3494/dfik1.jpg[/img]


Geyik odası ve Karalama Defteri Forum Bölümlerine msj yollama bir süre kapatılmıştır.
dumanforever@gmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
Glory
Süper Yönetici

Mesaj Sayısı: 1811
Nereden: Adana
Katılım Tarihi: 21.10.06
Mesaj Tarihi 18-10-2007 10:04
ben bunu çok beğendim gerçekten güzelmiş!!


Bir arkadaşım küçük bi kasabada öğretmen olan kuzenini ziyarete gitmiş.
Bi ara arabayla dolaşmaya çıkmışlar. Tren yolundan geçerken arkadaşım
yolun kenarında devrik vagonlar olduğunu görünce niye orada durduklarını sormuş.
Kuzeni, "Bu çok tirajik bir hikaye. Bunlar aslında katil vagonlar.
Gel yakından bak istersen" demiş. Tren saati olmadığı için arabayı rayların
üzerinde bırakıp vagonların yanına gitmişler.
Arkadaşın kuzeninin anlattığına göre, geçen yıl tam orada bi okul otobüsü
arıza yapmış ve rayların üzerinde kalakalmış. Bu sırada büyük bi hızla
gelen tren okul otobüsüne çarpmış. Talihsiz kazada bütün çocuklar
hayatını kaybetmiş.
Arkadaşımla kuzeni vagonları incelerlerken bi tedirginlik hissedip hafiften
korkar gibi olmuş. Bi an evvel oradan uzaklaşmak için arabalarına
bindiklerinde ise daha motoru çalıştırmadıkları halde araba kendiliğinden ilerlemeye başlamış.

Bizimkiler accayip korkmuşlar tabi.
Araba tren raylarının üzerinden 100 metre kadar ileriye, kendi kendine gitmiş ve durmuş. Arkadaşım hemen arabayı çalıştırmış. Son sürat ayrılmışlar oradan. Kasabaya gelene kadar toz duman içinde 1 saatlik yolu yarım saatte almışlar.

Eve ulaştıklarında bet-beniz bembeyaz durumdalarmış.
Ama asıl korkuyu arabadan indiklerinde yaşamışlar. Arabanın
arkasındaki toz kütlesinin üzeri onlarca el iziyle doluymuş. Bunların büyüklüğü de çocuk eli kadarmış.


[img]http://img85.imageshack.us/img85/3494/dfik1.jpg[/img]


Geyik odası ve Karalama Defteri Forum Bölümlerine msj yollama bir süre kapatılmıştır.
dumanforever@gmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
oyku
Üye

Mesaj Sayısı: 543
Nereden: aydIN vs. esKisehiR
Katılım Tarihi: 12.05.07
Mesaj Tarihi 18-10-2007 17:21
kaancm tşkkrler hepsi süber baya uzun yazmışsn eline sağlıqqsmiley


biR sen waRdn zaTn, seni de kaybTTiM şiMdi ne yapaRm şehRin qeceLeRi aydnLaTn sokak LaMbaLRının aLTnda sen oLMadn ....sesiMe kuLak weR ^^SENİ ÇOK SEWİYORUM^^ bunu heR yeRe adnLa yazMak isTiyoR kaLbiM ama eLLeRiM qiTMiyoR biR TüRLü....x(
dusty_way@hotmail.com Özel Mesaj Gönder
Yazar RE: Efsaneler - Korku Hikayeleri - Hayaletler , Ruhlar vs...
duMan-_-eliF
Üye

Mesaj Sayısı: 226
Nereden: istnbL
Katılım Tarihi: 20.07.07
Mesaj Tarihi 18-10-2007 18:38
jook saolsmiley
Özel Mesaj Gönder
Sayfa 1 - 4 1 2 3 4 >
Atlanilacak Forum:
Duman Forever Araçlar

| |

Anket
Sitenin arka plan resmi değişsin mi yoksa kalsın mı?

Evet değişsin.

Hayır değişmesin.

Ankete katılabilmek için üye olmanız yada üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Giriş
Kullanıcı Adı

Şifre



Henüz ÜYE Olmadınız mı?
Buraya Tıklayarak Üye Olabilirsiniz.

Şifremi Unuttum?
Şifrenizi öğrenebilmek için Buraya Tıklayın.
Kısa Mesajlar
Mesajınızı gönderebilmeniz için üye olmanız yada üye girişi yapmanız gerekmektedir.

DuMaN_EmiR
09/01/2019 09:20
tekrar selam. ulaşsın eskiler instagram/m.emir.et smiley

recover
12/10/2018 18:46
emirsmiley

Slipknot_9
07/07/2018 23:26
Slipknot forever ne oldu ya ^^

DuMaN_EmiR
29/05/2018 06:50
Herkese selam. smiley

manyaqiz
22/05/2018 22:58
ah burayı nasıl özledim smiley

Kısa Mesajlar Arşivi
Forum Başlıkları
En Yeni Başlıklar
Ben Kimim?
Site İstek ve Revize...
Şu anda ne dinliyors...
grup içinde ayrım ya...
Amatör gruplar sahne...
En Fazla İlgilenilen Başlıklar
Ben Kimim? [1012]
3 Harf 1 Cümle [1007]
en sevdiğiniz şar... [1002]
Şu anda ne dinliy... [808]
Kaan Tangöze [654]
Destekleyenler
No buttons defined.
Doğum Günü
aLPbLacKlisT
batuhanqoliqhande
batUuLkU
BuLuT
by_nazmi_09
caglar75
chucky5902
DamraRogos
Duman0123
duman95of
dumankolik67
eyfelrock
fatih33
freeze_rocker
manifesto
matador
mertyuksel
mm
MURAT EFE
narkozx
NarR
Nihan
omardaf
osmanrecber
osqem35
rapverock
rck_aylinnn
rockersatanizm666
sacrifice
seyma
yeeth35
yunubaba72
zuzugs
_____esre_____
Copyright © 2006 - 2009 DumanForever.com
Valid CSS! Page Strength SEO Tool - SEOmoz.org